Kolajen Seçimi Nasıl Olmalıdır?
Kolajen; vücut tarafından üretilen bir protein oluşuyla bilinir. İnsanlar; yaşlanmanın etkisine karşı koyamazlar. Bilhassa otuzlu yaşlar ile beraber ciltlerindeki eski parlaklığı kaybederler. Bu durum; vücuttaki kolajen üretiminin 25 yaşından sonra azalmaya başlaması ile yakından ilgilidir.
Cilt ve eklem sorunları yaşayan insanların kolajen takviyesi almaları bir gereklilik olabilir. Ancak, kolajen seçimi dikkatli bir şekilde gerçekleştirilmelidir.
Kolajen Satın Alırken Hangi Hususlara Dikkat Edilmelidir?
Kolajen; bilhassa cilt için olmazsa olmaz nitelikte bir proteindir. Cildi sıkılaştırması, cilde esneklik sağlaması, cilt elastikiyetini sağlaması gibi özellikleri mevcuttur. Bunun yanı sıra, saç ve tırnakları da güçlendirir. Hatta, kas ve iskelet sağlığı üzerinde de etkili olur. Kolajen üretimi; hem yaş hem de çevresel etmenlerden dolayı azalır. Bu gibi hallerde, cildin eskisi kadar parlak gözükmediğini ifade etmek gerekir. Bunun yanı sıra, iskelet ve kas sistemi ile ilgili bazı sıkıntılara da rastlanabilir. İnsanlar; söz konusu sorunların üstesinden gelebilmek adına kolajen takviyesi kullanmayı tercih edebilirler. Fakat, kolajen satın alma sürecinde birtakım hususlara önem verilmelidir.
- Her şeyden önce, kolajen tiplerinin özellikleri öğrenilmelidir. Her ne kadar insan vücudunda 28 farklı kolajen tipine rastlansa da tip1, tip2, tip3, tip5 ve tip10 kolajenin yaygın olarak bulunduğunu söylemek gerekir. Ayrıca, kolajenler; farklı dokularda farklı miktarlarda yer alabilirler. Bu yüzden, kolajen takviyesinin hangi tip kolajen barındırdığı incelenmelidir. Örneğin, tip1 kolajen; en çok cilt üzerinde bulunur. Ayrıca, tendon ve kemikte de bulunmasına rastlanır. Tip2 kolajen; eklem kıkırdağında yoğun miktarda bulunur. Tip3 kolajen ise cildin yanı sıra kan damarları ve uterusta bulunur.
- Kolajen tipinin yanı sıra molekül büyüklüğünün de önemli olduğunu dile getirebiliriz. Molekül ağırlığı daha az olan bir kolajenin kullanılması doğru bir karar olacaktır. Bu tür kolajenin sindirimi daha kolay bir şekilde gerçekleştirilir. Hatta, biyoyararlanımı daha fazladır.
- Kolajen satın almayı düşünenleri ilgilendiren bir diğer husus ise balık kolajen ile sığır kolajeni arasındaki farktır. Tüketiciler; hangi kolajen türünün daha iyi olduğunu merak ederler. Her iki kolajen de aminoasit içerikleri bakımından benzerdir. Ayrıca, klinik açıdan da benzer özellikler taşıdıklarını ifade etmek gerekir. Ancak, sığır kolajeninin temin edilmesi çok daha kolaydır. Bu yüzden, piyasada balık kolajeninden ziyade sığır kolajenine rastlanır. Bunun yanı sıra, bazı insanlar; hem dini hem de kültürel sebeplerden dolayı balık kolajenini tercih edebilirler.
- Birçok kolajen takviyesinin içerisinde hyalüronik asit yer alır. Hyalüronik asit; cilt için önemlidir. Çünkü, cildin elastikiyetini koruması ve nemli kalmasını sağlaması söz konusudur. Bu noktada, içeriğinde hyalüronik asit bulunduran kolajen takviyeleri tercih edilmelidir.
- Kolajenin C vitamini ile beraber kullanılıp kullanılmayacağı merak edilir. Bünyesinde C vitamini bulunduran kolajen takviyeleri tercih edilebilir. Ayrıca, eczacıya danışılarak kolajen tipine uygun C vitamini öğrenilmelidir.