Havacılık Tarihinin En Korkunç Kazası: Tenerife Faciası
Tüm zamanların ihmalkarlıklarla dolu en korkunç uçak kazası olan Tenefire faciası tam tamına 583 kişinin hayatına mal olmuştur. Havacılık tarihinde meydana gelen en acı olay olan bu kazanın havacılık alanında bazı şeyleri değiştirdiği de söylenmektedir. İki uçağın birbiri ile çarpışması sonucunda hayatlarını kaybeden yüzlerce kişi arkalarında bir de binlerce yaşlı göz bırakmıştır. Gelin tüm zamanların en korkunç kazalarından biri kabul edilen bu akıl almaz olaya daha yakından bakalım.
Felaketler Silsilesi Daha Büyük Bir Felakete Yol Açar Mı?
Tenefire faciası, birden fazla felaketin bir arada yaşandığı tarihin en korkunç olaylarından biridir. 27 Mart 1977 tarihinde meydana gelen bu kazada havayollarındaki yoğunluk ve meydana gelen aksilikler büyük etkendir.
Kazanın gerçekleştiği gün uçakların inmesi planlanan havalimanı olan Gran Canaria Uluslararası Havaalanı’nda terörist bir grup tarafından bombalı bir saldırı düzenlenir. Havalimanında bir saksı içerisine yerleştirilen bomba patlatılır ve bu olayda yalnızca bir kişi yaralı olarak kurtulur. Bombanın patlamasının herhangi bir can kaybına neden olmaması sevinç yaratırken havalimanında bir başka bombanın daha bulunduğu haberi de hızla yayılır.
Bu haberin üzerine harekete geçen güvenlik güçleri tarafından havalimanı bir müddet kapatılır ve gerekli incelemeler yapılmaya başlanır. Bu yüzden de havalimanına iniş yapması planlanan uçakların her biri Tenerife Adası üzerinde yer alan Santa Cruz’a iner.
Bu havalimanı uçaklar için güvenli bölge olarak kabul edilse de her inişi karşılayacak bir kapasitenin olmaması da durumu daha da zorlaştırmıştır. Bunun üstüne bir de yakınlarda yer alan bir volkanik dağın patlaması sonucu etrafa yayılan bulutların görüş problemi oluşturması çıkar.
KLM ve Pan-Am Uçakları İniş Yapıyor
Tenerife faciası adım adım yaklaşırken havalimanı zorunlu iniş yapmakta olan pek çok uçakla dolup taşmaktaydı. Bu uçaklardan biri de KLM şirketine ait bir Boeing 747 idi. Uçağın pilotu ise Hollanda’da oldukça ünlü sayılan ve şirketin reklam yüzü olmayı başarmış tecrübeli bir pilottu.
Uçak, beklenenden fazla rötar yapmış ve pilotta uçuşların iptal edileceği düşüncesi ile gergindi. Bu yüzden de daha fazla vakit kaybı olmaması sebebiyle zorunlu olarak indiği alanda uçağın yakıt deposunu doldurmaya karar vermişti.
Havalimanına zorunlu iniş yapan bir diğer uçak da yine bir Boeing 747 idi ve Pan-Sam şirketine aitti.
Kule İle Sağlıklı Bir İrtibat Kurulamıyor
Havacılık tarihinde bir dönüm noktası olarak kabul edilen bu faciada yaşanan aksilikler ne yazık ki bir türlü sona ermiyordu. Yaptıkları rötardan dolayı sabırsızlanan iki uçak da kule ile bağlantı kurmaya çalışıyor ve kalkış için izin istiyordu.
Kulenin verdiği talimatlar doğrultusunda iki Boeing 747 de sıraya girerek ilerlemeye başladı. Fakat kule ile bağlantı pek sağlıklı değildi ve her zaman irtibat sağlanamıyordu. Kulenin ilettiğine göre Pan-Am’ın uçağı 3 numaralı piste geçecekti fakat pist bir Boeing için oldukça dardı. Bu yüzden de uçağın pilotu uçağı 4 numaralı pistten ilerletme kararı aldı. İşte bu adım da Tenerife faciası için başlangıç teşkil ediyordu.
KLM Uçağı Harekete Geçiyor
KLM şirketine ait olan uçağın pilotu beklemekten son derece mutsuzdu ve kalkış için izin talep ediyordu. Yayılan sis dalgası kulenin de görüşünü kısıtlamıştı ve irtibat da oldukça zayıftı. Pilot, kalkış için hazırlıklar yaparken yardımcı pilot da kule ile iletişim kurmaya çalışmaktaydı.
Kulenin “Tamam, sizi bilgilendireceğim” şeklindeki anonsu tam iletilmedi ve pilotlar yalnızca “Tamam sözcüğünü duydu. Böylece henüz izin çıkmamışken KLM de harekete geçmişti. Tarihin en büyük uçak kazası için her şey hazırdı.
Pan-Am ise irtibatı duymuştu ve pistte kendisinin bulunduğunu derhal KLM kokpitine bildirdi. Fakat telsizlerden yalnızca cızırtı geliyordu. Böylece KLM hızlanmaya başladı. Görüş açısı netleştiğinde KLM pilotu uçağı havalandırmaya ve Pan-Am uçağının üstünde geçirmeye çalıştı. Fakat bu düşündüğü olmadı ve KLM, Pan-Am’ı ortadan biçerek geçti.
Yüzlerce Kayıp!
Tenerife faciası işte bu noktada kaçınılmazdı çünkü KLM yakıt deposunu yeni doldurmuştu ve çarpmanın etkisiyle çakılınca bir anda alev almaya başladı. Uçaktan ne yazık ki kimse canlı kurtulamadı.
Pan-Am ise sağ kanadından pek fazla hasar almamıştı yani bu kısımda yaşayan hala birkaç kişi olabilirdi. Uçağın motorları da hala çalışır vazıyetteydi. Fakat sağ kanatta yer alan insanlar kaçmaya çalışırken bunlardan 9 tanesi motorlara kapıldı ve parçalanarak feci şekilde öldüler.
Bu korkunç kazadan yalnızca 61 kişi sağ kurtulmayı başarmıştı. Facia, tarihe en korkunç ve kanlı hava kazası olarak kazındı.